Trabzon Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Uygulama ve Araştırma Merkezinde akademisyen ve idari personel olan anne ve babalarımıza yönelik 4 oturumluk eğitim programı planlanmaktadır.  Her oturumun 90 dakika süreceği ve zamanının hep birlikte karar verileceği çalışmamızda anne ve baba olmaya dönük bilgi ve beceri kazandırmak amaçlanmaktadır.  İlk Oturumunun kasım ayının ilk hafasında yapılacağı çalışmamıza katılmak isteyen akademik ve idari personelimizin başvurularını bekliyoruz.   İçerik 1.  Aile içi iletişim-sınır koyma (Bilgi) 2. Aile içi iletişim-sınır koyma (Beceri) 3. Sorumluluk kazandırma-dijitalleşme (Bilgi) 4.  Sorumluluk kazandırma-dijitalleşme (Beceri)   Başvuru için:  https://forms.gle/JeQXRbpgyhu57PBz5

Trabzon Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Uygulama ve Araştırma Merkezi olarak öğrencilerimizin ihtiyaçlarına dönük grup çalışmaları planlanmıştır. Bu çalışmalar 6 oturumluk ve haftada bir olacak şekilde yürütülecek ve her oturum için katılım zorunlu olacaktır. Oturumlar Kasım ayının ikinci haftası başlayacak ve oturum saatlerine ilişkin katılımcılardan görüş istenecektir. Başvurular Ekim ayının sonuna kadar alınacaktır.  Öğrencilerimizin sağlıklı gelişimine destek olacağını düşündüğümüz grup çalışmalarına başvurularınızı bekliyoruz.    Başvurmak için; https://forms.gle/o2e7gZhKqzzf26f69

Trabzon Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Uygulama ve Araştırma Merkezi olarak ilimizde görev yapan psikolojik danışmanların mesleki gelişimlerine katkı sağlamak amacıyla ''Aile İşlevselliğini Artırarak Zor Çocukların İyileştirilmesi'' konulu eğitimin 03.06.2024 - 05.06.2024 tarihleri arasında merkezimizde yapılması planlanmaktadır.

Akçaabat ilçesindeki psikolojik danışmanlara dönük Akçabat Ram tarafından organize edilen ve merkez personelimiz Dr. Öğr. Üyesi Hanife Aydın'ın konuşmacı olarak katıldığı söyleşiye zoom üzerinden katılım sağlayabilirsiniz.

Ülkemiz bir afet ülkesidir. Depremlerin yanısıra orman yangınları, seller, heyelan, kuraklık gibi afetlerle her yıl muhatap olmamız kaçınılmazdır. "Afet Ülkesi" olduğumuz bilinciyle zamanı geldiğinde ciddi afet ya da kazalardan etkilenmiş insanlara yardım etmeniz gerekebilir.  Bu rehber de zorlu yaşam olaylarından etkilenmiş bireylere yardım edebilecek kişilere yol göstermesi amacıyla hazırlanmıştır. Zor durumdaki bireylere destek olmak için ne söylenebileceğine ve neler yapılabileceğine dair yol gösterir. Ayrıca yardım hizmeti sunarken başkalarına zarar vermeden, kendinizin ve başkalarının güvenliğini sağlayarak yardım hizmeti sunma konusunda sizi bilgilendirir. Bu yardım hizmeti Psikolojik İlk Yardım olup, bu yardımı uygulamak için ruh sağlığı uzmanı olunması gerekmemektedir. Kitapçıkta yer alan bilgiler doğrultusunda tüm bireyler bu yardımı uygulayabilir. /Share/32EA75C685A287FAF436DDCC530E3769

Başvuru formu için tıklayınız.

Merkezimiz Öğretim Görevlisi Dr. Hanife AYDIN moderatörlüğünde Uzm. Psk. Şirin ATÇEKEN tarafından "EMDR Nedir?" isimli webinar 16 Aralık 2021 saat: 18:00'da üniversitemiz YouTube kanalı aracılığıyla gerçekleştirilmiştir.

Rehberimize ulaşmak için tıklayınız.

TRÜ PDR MERKEZİ Your browser does not support the audio element.

Trabzon Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mustafa Şahin, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını ile değişen rutinlerin herkesi etkilediğini belirterek, "Bu süreç bize duygularımızı tanıma becerisi kazandırabilir. Trabzon Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mustafa Şahin, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını ile değişen rutinlerin herkesi etkilediğini belirterek, "Bu süreç bize duygularımızı tanıma becerisi kazandırabilir." dedi. Şahin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, salgın sürecinde günlük rutindeki birçok şeyin yapılamadığını, herkesin yürümek, arkadaşlarla buluşmak ve işe gitmek gibi birçok şeyin ne kadar kıymetli olduğunu yeniden anladığını söyledi. Bu süreçte değişen rutinlerin yerine yenilerini belirlemek gerektiğine değinen Şahin, eğlence, dinlenme ve çalışma gibi insanı doyuracak birçok şeyi bir arada tutan etkinliğin yaşamın içine serpiştirilmesi gerektiğini anlattı. Mustafa Şahin, "Bu kadar uzun süre evde kalmak herkesi düşündürüyor. Günler birbirinin aynısı gibi oldu. Bu da düzeleceğimiz güne kadar her şeyi boş vermeye götürüyor insanları. Dolayısıyla bu kriz halinde kendimize dönüp, bu koşullarda sağlıklı rutini oluşturabilmemiz gerekiyor." dedi. Şahin, bu süreçte herkese sevdikleriyle konuşmalarını, çocuklarıyla oynamalarını, birlikte yemek yapmalarını, bol bol kitap okumalarını, geleceğe dair planları üzerine çalışmalarını, film izlemelerini ve dans etmelerini önerdi. "En güvenli yerimizin yani evimizin tadını çıkaralım" Şu an, bugüne ve geleceğe dair güzel ve olumlu şeyleri düşünmeye daha çok ihtiyaç olduğuna dikkati çeken Şahin, şöyle devam etti: "Bu yaşadıklarımız, yaşama verdiğimiz anlamı da büyük ölçüde değiştirecektir. Birçoğumuz kendimize ertelediğimiz şeyleri ertelememeye söz veriyoruz, sevdiklerimizi gereksiz üzmemeyi düşünüyoruz. Belki de şikayet ederek yaptığımız işin ne kadar kıymetli olduğunu düşünüyor, gereksiz öfkenin anlamsızlığını tartışıyor, kaçırdığımız anların kıymetini fark ediyoruz." Yaşanan sürecin birçok insanın yeni kararlar almasına, "Bugünler geçsin daha güzel şeyler yapacağım." gibi cümleler kurmasına neden olduğunu dile getiren Şahin, şu değerlendirmede bulundu: "Şu an yaşadığımız anın kıymetini bilmeliyiz. Sevdiklerimizle birlikteyiz, evimizdeyiz. O zaman bu anları da daha güzel geçirebiliriz. Dışarı çıkamadığımızı düşünmektense en güvenli yerimizin yani evimizin tadını çıkarabiliriz, çocuklarımızla vakit geçirmek için zaman yaratmak zorunda olmadığımızı hatırlayarak güzel anılar biriktirebiliriz. İnsan, yaşanan her şeyle başa çıkabilecek gücü olduğunu unutmadığı takdirde zorluklarla daha kolay başa çıkabilir." Endişe ve evham içinde olanlardan, şu ana kadarki bakış açılarını değiştirmelerini isteyen Şahin, "Bu noktada kişinin izleyeceği yol, Kovid-19'a ilişkin bugüne kadar düşündüğünü düşünmemek, düşünmediklerine odaklanmak olmalı. Stresi yenmek, yok etmek için kaygı yaşamak yerine, stresi yönetebilmeyi öğrenmeliyiz." diye konuştu. Stresin yaşam boyunca da hep var olacağını belirten Şahin, bu nedenle kişinin yaşadığı stresi yakından tanıması, bu süreçte olaylara nasıl bir anlam verdiğini belirlemesi ve alternatif düşünce ile bakış açısı geliştirmesi gerektiğini anlattı. "Stresinize aşık olmayın, sadece onu tanıyın ve onunla başa çıkma yolunuzu bulmaya çalışın." ifadesini kullanan Şahin, "Bu süreç bize duygularımızı tanıma becerisi kazandırabilir. Mutluluk gibi korkunun da bir duygu olduğunu bilmeliyiz. Korkumuzu tanıyabilirsek, onu besleyen damarları bulabilirsek artık korkumuz bizim için yol gösterici olabilir ve bireysel gelişimimize önemli katkılar sunabilir." dedi. Şahin, yaşamda en önemli şeyin zaman olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti: "Bu en değerli şeyi geçirmeye çalışmak yerine ona eşlik edelim. Evet evde kalmalıyız ama evdeyiz diye zaman geçmesin, zamanın her anı bizim için değerli olmalı. O anda kendimiz ve sevdiklerimiz için güzel düşünceler, duygular, davranışlarda bulunarak zamanı kaliteli yaşamalıyız. Zamana eşlik edin ve onunla adeta dans edin. Şunu hep düşünün, bu kriz dönemi bitecek ve bu olay sonrası daha çok deneyim sahibi olarak yolumuza, bireysel gelişimize devam edeceğiz." Kaynak: AA